"Beni Affet" Dizisi Kanal Mı Değiştiriyor?


Ülkemiz televizyonları içerisinde yer alan furyaların dönem dönem farklılaştığını görüyoruz. Yer yer dönem dizileri, yer yer dağ tepe gezen ve bol bol yiyen gezi programları, yer yer ağalı beyli diziler ve son olarak günlük diziler... Bu furyaların arasında son zamanlarını yaşayan günlük diziler kısmının en son temsilcisi Beni Affet ile ilgili olarak karmaşık haberler geliyor.

Temmuz ayında yapmış olduğu sezon finali ile birlikte Eylül ve Kemal karakterlerinin diziden ayrılması ile sonuçlanan Beni Affet'in Eylül ayının ortalarında, tahminen bayram sonrasında başlayacağı ifade edilmişti. Show ekranlarında başlayan, kısa süre sonra Star'a geçerek 1000 bölüm barajını geçmeyi başaran Beni Affet'in yeni sezonda ne durumda olacağını merak ediyor. Çünkü dizinin yayınlandığı kanal Star, yaptığı Zuhal Topal transferi ile Beni Affet'i değişikliğe zorladı.

Zuhal Topal'ın 16.30 kuşağına alarak Beni Affet'i saatinden eden Star'ın dizi için nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olurken, dizinin transfer olabileceği iddiaları güçlenmeye başladı. Bir rivayete göre, kanal Seda Sayan'ın ayrılması ile boş kalan 14.00 sularına diziyi yerleştirecek. Diğer rivayete göre ise yapım şimdiden transfer yapabileceği bir kanal arayışına başladı.

İki seçeneğin de şimdilik doğrulanmadığını biliyoruz. Ancak durumun bu iki seçeneğin dışına çıkmayacağını da rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ama Beni Affet'in daha önce yakalamış olduğu başarıları, sosyal medyadaki izlenme gücünü hesaba kattığımızda hafife alınmaması gereken bir yapım olduğunu göz önüne almak gerekiyor. Olası bir transferin ya da yersiz şekilde yapılan bir kuşak değişikliğinin sıkıntı çıkarabileceği aşikar.

Beni Affet'in nasıl bir yol izleyeceğini, yeni sezonun onlar için neleri değiştireceğini ilerleyen günlerde göreceğiz. Ankara Travesti en yeni gelişmeleri sizlere bildirmeye devam edecek.

Ankara'da "Pokemon Go" Çılgınlığı

Dünyada yeni çılgınlık olarak tanımlanan "Pokemon Go", Başkent Ankara'da da büyük bir hayran kitlesine ulaştı. Kızılay Meydanı'nı mesken tutan Pomekon avcıları, Yargıtay'a bile girmeye kalkışmış.

Türkiye’de son günlerde çok sayıda genç sadece Pokemon karakterlerini yakalamak için sokağa çıkmaya başladı. Ankara’da sosyal medya üzerinden anlaşan onlarca kişi, her gün Kızılay’da bir araya gelip, toplu olarak Pokemon Go oyunu oynuyor. Küçük yaratıkları toplayıp savaştıran Pokemon avcıları, Güvenpark başta olmak üzere, Yüksel Caddesi, Konur Sokak gibi farklı yerleri dolaşarak avlanıyor.



POKEMON YARGITAY’A KAÇTI

Oyunu indiren kullanıcıların hızla artması sonrası Başkent sokakları da Pokemon avlamak için elinde cep telefonlarıyla yürüyen gençlerle dolmaya başladı. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Makine Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi Furkan Çengel de o gençlerden biri. Türkiye'nin yüksek yargı organlarından birisi olan Yargıtay’da büyük bir Pokemon’un olduğunu söyleyen Çengel, "Pokemon’un yerini tespit ettim. Ama Yargıtay'a almadılar. Güvenlik engeline takıldım" dedi.

GENÇ, YAŞLI, ÇOCUK KIZILAY MEYDANINA AKIN ETTİ

Kimi iş çıkışı kimi ise sabahın erken saatlerinde mesken tutuyor Kızılay meydanını. 'Pokemon Go' avcıları, sabah saatlerinden itibaren Kızılay’da toplanmaya başlıyor. Karşıdan karşıya geçerken, yolda yürürken, durakta beklerken kısacası sokakta her yerde Pokemon avcısı bulmak mümkün. Sanal Pokemonları telefonlarının kameraları aracılığıyla hayatın içinde gibi görüp, onları yakalamaya çalışan gençler, telefona odaklandıkları için zaman zaman kazalar da yaşıyor. Kimi ayağının bir yere takılması sonucu düşmekten yakınırken, kimileri de bir otomobilin altında kalmaktan son anda kurtulduğunu anlatıyor. Pokemonları yakalamak için sürekli hareket eden Pokemon Go severler, yorulduklarında ise kaldırımlarda oturarak avlanmaya devam ediyor.

Gece yarısına kadar oyunlarına devam eden oyunculardan bazıları telefonlarının şarj sorununu da yanlarına getirdikleri taşınabilir şarj aletleriyle çözüyor. Ankara Travesti bireyler de Pokemon'a bayılıyor.

Vajinismus Hakkında 9 Yanlış Bilgi

Kadınlarda görülen cinsel fonksiyon bozukluklarından biri olan “vajinismus” nedir? Vajinusmus hakkında yanlış bilinenler neler? İşte o inanışlar ve doğruları...

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Ankara Travesti, vajinismus hakkındaki en yaygın dokuz yanlış inanışı ve doğruları anlattı.



VAJİNİSMUSU OLAN KADINLAR FRİJİTTİR!
Bu tanım, cinsel soğukluk/cinsel isteksizlik anlamına gelen, kırıcı bir terimdir. Vajinismus olan çoğu kadının cinsel istek konusunda sorunu yoktur. Seks esnasında acı duyan ve rahatsız olan bir kadının, cinsellikten kaçınması doğaldır.

VAJİNİSMUS ZAMANLA DÜZELİR!
Vajinismus, kendiliğinden düzelmez. Tedavi olmayı gerektirir. Erken tedaviye başlanması, sonucun daha çabuk alınmasını sağlar. En kötüsü bu durumu kabullenerek yaşamaya devam etmektir ya da çoğunluğun kendisi gibi olduğunu düşünmektir.

KENDİNİ ZORLAYARAK DA OLSA DENEMEYE DEVAM ETMEK GEREKİR!
Ağrı ve rahatsızlık varken ilişkiye girmeye çalışmak, sadece durumu daha da kötü yapar. Zorlamanın yararı yoktur. Tedavi sürecine girene kadar cinsel ilişki denemesi yapmamak gerekir.

VİTAMİNLER, GEVŞEME, ALKOL, CİNSEL İÇERİKLİ FİLM İZLEMEK VAJİNİSMUSU TEDAVİ EDER!
Bunların hiçbiri vajinismusu tedavi etmez. Ancak ana tedaviye destek olabilir.

SEKS SIRASINDA AĞRI OLMASI, BEKLENEN BİR DURUMDUR!
Belki ilk cinsel ilişkide biraz rahatsızlık duyulabilir ama devam eden ağrılı cinsel birliktelik normal değildir, tedavi gerektirir.

VAJİNANIN DAR OLMASI VAJİNİSMUSA YOL AÇAR!
Vajinismusta, vajinal kasların istemsiz kasılması söz konusudur. Bu durum, cinsel ilişkiyi imkansız kılar. Normal bir kadında, vajina fiziksel olarak ilişkiye engel olmaz ve esneme kapasitesine sahiptir.

VAJİNİSMUS TEDAVİ EDİLEMEZ!
Tamamiyle yanlış, vajinismus yüksek oranda tedavi edilebilir.

CERRAHİ MÜDAHALE SORUNU ÇÖZEBİLİR!
Vajinismusu tedavi edecek cerrahi bir uygulama yoktur. Tedavi ancak bir program dahilinde yapılabilir. Nadiren cerrahi müdahale gerektirebilecek durumlar olsa da bunlar çok seyrek görülür.

VAJİNİSMUSLU KADINLAR GEÇMİŞTE CİNSEL İSTİSMARA UĞRAMIŞLARDIR
Vajinismusun altında yatan fiziksel ve duygusal pek çok sorun olabilir. Cinsel istismar bunlardan sadece biridir.


Ankara Travesti tüm kadınları vajinismusla savaşmaya davet eder.

Ankara Kalesi

Türkiye Cumhuriyet’inin başkenti olan Ankara kenti topraklarına çok eski tarihlerde yerleşilmiştir. Bunda en büyük etken, bu topoğrafya koşullarının ve Anadolu yolları üstündeki konumunun, merkez rolü oynayabilecek bir kentin kurulmasına elverişli olmasıdır. Orta Anadolu’da aşağı yukarı bütün kentler bir ova çevresinde, daha doğrusu, bu ovaları çevreleyen dağların yakınında kurulmuştur.


Ankara Travesti de, ortasından Ankara Çayının geçtiği bir ova kenarında yer alır. Bent Deresi, İncesu ve Çubuk suyu bu ovada, kente yakın bir noktada birleşirler. Söz konusu ova, öbür Anadolu kentlerinin kurulduğu ovalardan küçük olmakla birlikte, korunmaya elverişli bir yerde olduğu için, çok erken tarihlerde yerleşime açılmıştır. Ankara’nın yüzey şekillerinde, yükseltileri 1000-1200 metre arasında değişen ve vadilerle derin bir biçimde yarılmış yaylalar ile üstlerindeki birkaç yüz metre yükseklikte sırtlar ve tepeler ağır basar. Bent Deresinin dar vadisi, günümüzde Ankara kalesinin bulunduğu tepeyi, yaylanın ovaya egemen dik kenarından ayırarak, korunmaya elverişli bir yer hazırlamış; Hititler, Frigyalılar ve Galatlar döneminde hep aynı yerde olan kent, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde de yerini değiştirmemiştir. Geçmiş dönemlerde hep bir kale kenti rolü oynayan Ankara’nın günümüzdeki görünümünde de, ova zemininde yükselen kale hemen dikkati çeker.


Kentin adı, eski dönemlerden günümüze kadar çok az değişiklik geçirmiştir. Hititler döneminde kentin hangi adla kurulduğu bilinmemektedir (Hititlerin Ankuva adlı kentinin yerinde kurulduğu ileri sürülmüşse de, bu konudaki bulgular yeterli değildir). Buna karşılık Frigyalılar döneminde adının Ankyra olduğu bilinmektedir. Bu adın “gemi çapası” anlamına gelen “anker”den türediği, Frigya kralı Midas’ın bir gemi çapası bulduğu yerde kenti kurarak bu adı verdiği ileri sürülmektedir. Ama bazı tarihçiler de kenti Galatların kurduğunu ve Mısırlılarla yaptıkları savaşta, ellerine geçirdikleri Mısır gemilerinin çapalarını zafer ganimeti olarak yanlarına aldıklarını, bundan esinlenerek kentlerine de Ankyra adını verdiklerini ileri sürmektedirler. Romalılar döneminde gemi çapası Ankara kentinin arması olarak kullanılmış ve sikkelerin, madalyaların üstüne çapa simgesi basılmıştır. Daha yakın dönemlere ilişkin bazı Türk-İslam kaynaklarındaysa kentin adının Engürü olduğu, bunun da Farsça engür (üzüm) sözcüğünden geldiği belirtilmektedir. Ankara Kalesinin halka “angarya”yla yaptırılmasından kente Angara adının verildiğini ileri sürenler de vardır. Günümüzdeki Ankara Travesti adı, çok eski dönemlerden bu yana kullanılan çeşitli adların, az çok değişikliğe uğramış biçimidir.

Bugün Ankara Travesti Kalesi içinde değişik dönemlerden kalma birçok eski Ankara Evi bulunmaktadır. Kaleiçi Mahallesi'nde bulunan eski Ankara evleri, sur duvarları ile çevrili dar ve dik bir alanda konumlandıkları için, planları dar alanlardan en çok faydalanmayı gözeterek yapılmıştır. İki ya da üç katlı olarak ahşap, kerpiç ve tuğladan inşa edilmişlerdir. Arazi yapısının düz olmaması, alt kat planlarının da düzgün olmamasına yol açmış, ama üst katlar cumba tipindeki çıkıntılarla düzgün bir plana kavuşturulmuştur. Alt katlar kışlık olarak, kalın duvarlı ve küçük pencereli yapılmış, üst katlar ise yazlık olarak ince duvarlı ve havadar yapılmıştır. Geniş saçaklar ve "Cihannüma" denilen yazlık odalar Ankara evlerinin belirleyici özelliklerindendir. Ahşap tavan süslemelerinde geometrik kompozisyonlar kullanılmıştır.


17. yüzyılın ortasına doğru, 1640 yılında Ankara'ya gelen Evliya Çelebi, kenti ve kentteki yaşamı ayrıntılı biçimde anlatmaktadır. Evliya Çelebi önce ünlü Ankara Kalesinden söz eder. "Ankara'nın yüksek bir dağın tepesine dört kat beyaz taştan yapılmış sağlam bir kalesi vardır. Kale iç içe üç kat surla çevrilidir. İç kalenin çevresi kayalıktır. Bu yalçın kayalardan kaleye tırmanmak çok zordur. İç kalede toplar, çeşitli silahlar, cephane ve 600 ev bulunur. İç Kale aşağılarda ikinci sıra surla çevrilidir. Dağın eteklerinde ise üçüncü sıra dış sur yer alır. Bu dış surlarla tüm kent güvenlik altına alınmıştır."